1 Nisan 2008 Salı

TKY Bölüm 1/2/3

Toplam Kalite Yönetimi Nedir?

Yirminci yüzyılın ikinci yarısında sanayi ve ticarette yeni bir döneme girildi. Bu dönemin temel özelliklerini “globalleşme” ve “imhacı rekabet” ifadeleri ile tarif edebiliriz.

Korumacılığın büyük ölçüde kaldırılması, gümrük oranlarının azaltılması, yabancı sermayeye geniş imkanların tanınması ve diğer birçok gelişme güçlü ve dinamik kuruluşların ulusal sınırların ötesine çok daha kolayca erişmelerine fırsat vermiştir. Bu yönü ile bakıldığında, globalleşme, geniş bir ekonomik yayılma anlamına gelir.

Globalleşmenin en bariz sonucu “rekabet”in sertleşmesidir. Ekonomik sınırların ortadan kalkması ile birçok kuruluş öteden beri sahip oldukları pazarlarda yeni ve güçlü rakipleri karşılarında bulmuşlardır. Kolaycılık yerini mücadeleye terk etmiştir. Tabir yerindeyse, şirketler kendi evlerinde de vurulmaya başlamıştır.

Hakim oldukları pazarlarda pay kaybeden şirketlerin bir kısmı küçülmüş veya yok olmuş, diğerleri ise rakiplerinin pazarlarından pay alma gayretine girmişlerdir. Böylece, iç pazarlarda artan rekabete ilave olarak dış pazarlarda da rekabet yoğunlaşmıştır. “İmhacı rekabet” terimi de, içerde ve dışarıda aynı sertlikte gelişen bu ortamı tarif etmektedir.

Bu yeni ortamda başarılı olabilen kuruluşları incelediğimizde, bunların ortak özelliklerinin Toplam Kalite Yönetimi felsefesini ve onun getirdiği yaklaşımı benimseyen şirketler olduğunu görüyoruz. Bilindiği gibi Toplam Kalite Yönetimi (TKY) sadece ürün ve hizmet kalitesi ile ilgili olmayıp günümüzün çağdaş bir yönetim anlayışıdır. TKY’nin rekabet gücünü yükseltmesinin çok temel bir nedeni vardır: TKY bir taraftan “kalite”yi yükseltirken, diğer taraftan prodüktiviteyi de artırmaktadır! Oysa, TKY uygulamayan bir kuruluşta kaliteyi yükseltmek mutlaka maliyetleri artırmakta, bu da rekabet gücünü azaltmaktadır.

TKY’nin kaliteyi yükseltirken maliyeti düşürmesinin nedenini artık biliyoruz: TKY, bir kuruluşun tüm faaliyetlerinde kaliteyi yükseltmeyi hedefler ve böylece her aşamada oluşması söz konusu hataları önler. Hataların önlenmesi ile kayıplar azalır; fire, ıskarta, ikinci kalite ürün, gereksiz stoklar, zaman kayıpları, teslimattaki gecikmeler... velhasıl tüm olumsuzluklar ortadan kaldırılır. Bütün bunların sonucu maliyetler düşer ve müşterilerin beklentileri tam olarak karşılanır.

1.BÖLÜM

TOPLAM KALİTE KONTROL

1.BÖLÜM TOPLAM KALİTE KONTROL NEDİR?

Şirketler ve bireyler farklı yorumlar verebilir, ancak genel olarak toplam kalite kontrol yönetim kontrolünün kendisi demektir.

Toplam kalite kontrol kavramı Dr. Armand V. Feigenbaum tarafından ortaya atıldı. Dr. Feigenbaum 1950'li yıllarda New York'taki General Electric kurmay merkezinde kalite kontrolden sorumlu firma yöneticisi ve ayrıca firma çapında imalat işleri ve kalite kontrol yöneticisi olarak hizmet vermiştir. Toplam kalite kontrolle ilgili makalesi "Industrial Quality Control"ün Mayıs 1957 sayısında yayımlandı, bunu 1961'deki "Toplam Kalite Kontrol: Mühendislik ve Yönetim" (Total Quality Control: Engineering and Management) adlı kitabı izledi.

Feigenbaum'a göre toplam kalite kontrol "bir organizasyondaki değişik grupların kalite geliştirme, kaliteyi koruma ve kalite iyileştirme çabalarını müşteri tatminini de gözönünde tutarak üretim ve hizmeti en ekonomik düzeyde gerçekleştirebilmek için birleştiren etkili bir sistem" olarak tanımlanabilir. Toplam kalite kontrol; pazarlama, tasarım, imalat, muayene ve yükleme bölümleri dahil olmak üzere bütün bölümlerin katılımını gerektirir. Bir şirkette, herkesin görevi olan kalitenin hiç kimsenin görevi olmama haline dönüşebileceğinden korkan Feigenbaum, toplam kalite kontrol, tek uzmanlık alanı ürün kalitesi ve tek çalışma alanı kalite kontrol işleri olan iyi örgütlenmiş , bir yönetim işleviyle desteklenip işleyecek hale getirilmelidir, fikrini ileri sürdü. Batı-tipi profesyonelliği, onu, kalite kontrol uzmanları tarafından yürütülen kalite kontrolü desteklemeye yöneltmiştir.

Japonların yaklaşımı Dr. Feigenbaum'un yaklaşımından farklıdır. 1949 yılından beri bütün bölümlerin ve bütün çalışanların kalite kontrolü anlayıp, gelişmesine yardımcı olmaları konusunda ısrarlı davrandık. Bizim etkinliğimiz sadece kalite kontrol uzmanlarını içine almıyordu. Bu yaklaşım; mühendisler için temel kalite kontrol kursu, üst ve orta yönetim için Dr. Deming'in seminerleri (1950), 1956'daki ustabaşı için kursları ve 1962'deki kalite kontrol çemberi etkinliklerinin desteklenmesi dahil olmak üzere bütün çalışmalarımızda kendini göstermiştir. Bu çalışmaları bütünleşmiş kalite kontrol, toplam kalite kontrol, bütün üyelerin katıldığı kalite kontrol gibi değişik isimler altında yaygınlaştırdık. Bunlardan toplam kalite kontrol en sık kullanılanıdır. Bu terim dış ülkelerde kullanıldığı zaman, insanlar Dr. Feigenbaum'un yaklaşımını taklit ettiğimizi düşünebilirler, ama biz onu yapmıyoruz. Bu sebepten bizimkini Japon biçimi toplam kalite kontrol olarak adlandırdım, fakat çok biçimsiz buldum. 1968 yılındaki kalite kontrol sempozyumunda, Japon yöntemini göstermek üzere firma çapında kalite kontrol terimini kullanmaya karar verdik.

1.1 Bütün Bölümlerin Katıldığı Kalite Kontrol

Firma çapında kalite kontrol ya da toplam kalite kontrol ne demektir. Bu, sadece şirketin bütün bölümlerindeki her bir elemanın kalite kontrolü öğrenmesi, uygulaması ve çalışmalara katılması demektir. Feigenbaum'un önerdiği gibi yalnızca her bölüme kalite kontrol uzmanları yerleştirmek yeterli değildir. Japonya'daki dikey otorite ilişkisi kalite kontrol uzmanları gibi kurmay üyelerin her bir bölümün işleyişinde daha fazla söz sahibi olamayacakları kadar güçlüdür. Buna karşılık, bizim yaklaşımımız daima her bölümdeki herkesi eğitmek ve bunların herbirinin kalite kontrole katılarak, gelişmesine yardımcı olmasını sağlamaktır. Bizim kalite kontrol kurslarımız artık iyice yerleşmiştir ve farklı bölümler için ayrı kurslar mevcuttur. Örneğin, pazarlama bölümleri ve satınalma bölümleri için kalite kontrol kursları vardır. Ne de olsa, "kalite kontrol eğitimle başlar, eğitimle biter."

1.2 Bütün Çalışanların Katıldığı Kalite Kontrol

Kendi tanımladığımız firma çapında kalite kontrol bazı değişikliklere uğradı. Başlangıçta toplam katılımın kapsamı şirket genel müdürü, müdürler, orta yönetim, personel, ustabaşılar, işçiler ve satış elemanlarını içine alıyordu, Fakat son yıllarda, tarım yan sanayicileri, dağıtım sistemlerini ve ortak firmaları (keiretsu) içine alacak şekilde genişletildi. Japonya'da geliştirilen bu sistem, Batıda halen uygulanmakta olan sistemden oldukça farklıdır. Çin'de Başkan Mao uzmanlara dayalı kalite kontrolün yetersizliğinden söz etti ve işçiler, uzmanlar ve liderlerin birleşmiş çabalarının lehinde konuştu. Bu yaklaşım bizimkine daha yakındır. Doğunun düşünme tarzında ortak bir yön var gibi görünüyor.

1.3 Bütünleşik Kalite Kontrol

Bütünleşik kalite kontrolü oluştururken, kalitenin kontrolü esastır.

Fakat aynı zamanda maliyet kontrolü (kar kontrolü ve fiyat kontrolü), miktar kontrolü (üretim miktarı, satış miktarı, stok miktarı) ve teslim tarihi kontrolü de geliştirilmeye çalışılmalıdır. Bu yöntem, kalite kontroldeki imalatçı geliştirmeli, üretmeli ve tüketicilerin ihtiyacını karşılayacak malları satmalı temel varsayımına dayanmaktadır. Kalite kontrol yürütülürken, maliyet bilinmediği sürece kalite planlaması ve tasarımı yapılamaz. Eğer maliyet kontrolü iyi yapılırsa, bazı aksilikler ortadan kaldırıldığında ne kadar kar sağlanabileceği bilinebilir. Bu şekilde, kalite kontrolün sonucu önceden kolayca kestirilebilir.

Miktara gelince; kesin miktar bilinmeden, ne hata yüzdesi ne de yeniden yapılanların oranı elde edilemez ve kalite kontrol gelişemez. Diğer taraftan, kalite etkin bir şekilde yükseltilmezse -ve standartizasyon, standart verim oranı, standart çalışma oranı ve standart işi yükü bilinmezse- standart maliyet bulunamaz ve sonuç olarak maliyet kontrolü gerçekleştirilemez. Benzer şekilde, eğer hata yüzdesi çok değişirse ve ıskartaya çıkartılanların sayısı çok fazlaysa ne üretim kontrolü, ne de teslim tarihi kontrolü yapılabilir. Kısacası, yönetim bütünleşik bir tabanda yapılmalıdır. Kalite kontrol, maliyet (kar) kontrolü ve miktar (teslim tarihi) kontrolü birbirinden bağımsız olarak gerçekleştirilemez. Bütünleşik kalite kontrolü bütün çabalarımızın merkezinde gerçekleştirdiğimiz için bu yöntemi bütünleşik kalite kontrol olarak adlandırıyoruz. Bu bölümlerin her biri (tasarım, satınalma , imalat ve pazarlama) kalite kontrol çalışmalarına katıldığı zaman bu bütünleşik yaklaşımı izlemelidir.

Batıdaki kalite kontrol tanımının içine her zaman ürün kalitesinin kontrolü ve hizmet kalitesinin kontrolü birlikte girmiştir. Bu nedenle, kalite kontrol, mağazalarda, hava yollarında ve bankalarda da uygulanmaktadır. Bu sağlam bir yaklaşımdır. Japonya'da "kalite kontrol" terimini, "hin" ürünleri ifade edecek şekilde "hinshitsu kanri"ye çevirerek farkında olmadan kalite kontrolü esas olarak imalat sektörümüz için yaratmış olabilirdik. Son otuz yılda Japonya ürünlerin kalitesine önem verdi, ucuz olarak imal edip, başarılı bir şekilde ihraç ederek Japonların geçim standartlarının yükselmesini sağladı. Öyleyse hin (ürünler) kelimesinin kaliteyi gösteren kelime yerine konması daha yerindedir.

Bununla birlikte kalite kelimesinin anlamının kalite demek olduğunu vurgulamak ve bunun da bürolardaki, hizmetle ilgili sanayi kuruluşlarındaki ve finansman sektöründeki iş kalitesine kadar uzandığını belirtmek isterim.

Bu kavramı açıklamak için genellikle bir şekil kullanırım (Bakınız Şekil 1 ). Toplam kalite kontrolün özü, dar anlamda şirketin yeni ürünleri için kalite kontrolün iyi yapılması demek olan kalite güvenliğini içine alan merkezdeki halkada bulunur. Üretilmiş bir malın olmadığı hizmet sektöründe, kalite güvenliği sunulan hizmetin güvenilir olması demektir. Yeni mevduat hesapları, ya da yeni sigorta sözleşmeleri gibi yeni hizmetler geliştirilirken kalite sağlanmalıdır.

Kalite kontrol, iyi kalite ve iyi hizmetin anlamları açıklık kazandıktan sonra, ikinci halka devreye girer. Bu halka; iyi satış etkinliklerini nasıl yaratmalı, satıcılar daha iyi bir duruma nasıl getirilebilir, büro daha verimli nasıl çalıştırılır, yan sanayicilerle daha verimli iş nasıl yapılır, sorularını da içine alan daha geni, anlamda bir kalite kontrolünü gösterir.

Anlam daha da genişletilirse üçüncü bir halka oluşur. Bu halka işin bütün evrelerinde kontrolün etkili bir biçimde yapılması gerektiğini vurgular ve bütün seviyelerde hataların tekrarını önlemek için sürekli olarak tekerleğini döndüren PYDH (planla, yap, denetle, harekete geç) çemberinden yararlanır. Bu iş, bütün şirketi, her bölümü ve her görevi içine alır. Ayrıca herkes etkin olarak işe karışmalıdır.

Japon kalite kontrolü geçmişinde bu işte şanslıdır, kalite geliştirildikten sonra, kontrol PYDH çemberinin tekerliği döndürülerek etkili bir biçimde yapılmaktadır. Bu da tekrarların önlenmesine önemli katkılar sağlamaktadır.

Yukarıda bahsedilen bu üç çemberle ilgili olarak bir şirketin kalite kontrolü nereye kadar gidebilir? Bu belirleme şirketin en üst yöneticisi tarafından yapılmalıdır. O kişi, şirketin yapısını dikkate alarak verdiği kararı daha sonra bütün şirkete bildirmelidir. Aksi takdirde, şirket içinde insanlar kalite kontrolün tanımı üzerinde gereksiz yere tartışmaya başlayabilirler. Japonya’da bazı şirketler ikinci ve üçüncü halkaları daha geniş tanımlarla kullanırlar. Diğerleri, kalite güvenliği esas olmak üzere merkezi halkayla yetinirler. Bunlar hala toplam kalite kontrolü uygulamak isteyebilirler. Daha geniş tanımları kullanan firmalara bir uyarı notu: Yapacağınız hiçbir şeyde kalite kontrolün esasını unutmamalısınız. Bu da kalite güvenliğinde ve yeni ürün geliştirmedeki kalite kontrolde bulunur.

Kalite kontrol çemberi etkinlikleri her zaman firma çapında kalite kontrol etkinliklerinin bir parçası olarak yürütülmelidir. Kalite kontrol çemberi diğer bütün çemberlerle kesişen bir çember olarak düşünülmelidir. Sadece kalite kontrol çemberi etkinlikleriyle toplam kalite kontrol yaratılamaz. Üst ve orta yönetim ile diğer personelin katılımı olmadan kalite kontrol çemberi etkinlikleri devam edemez. Dünyanın her yerinde birçok şirket kalite kontrol etkinliklerini yerleştirmeye çalışırken Japon örneğini izliyor. Korkarım, eğer firma çapında kalite kontrol kavramını ciddiye almazlar ve üst-orta yönetim ile diğer personelin kalite kontrole katılımı sağlanmazsa çoğununki başarısızlıkla sonuçlanacaktır.

Yukarıda anlatılan bizim firma çapında kalite kontrol, ya da toplam kalite kontrol olarak adlandırdığımız şeydir. Bu iki terim birbirinin yerine kullanılabilir.

1.2. TOPLAM KALİTE KONTROLÜN YARARLARI

Şirketler toplam kalite kontrolü başlatmaya neden karar verirler? Cevaplarımı "Engineers"in Nisan 1980 sayısında "Deming Ödülünü Alan Şirketlerin Yönetim İdealleri" (Management Ideals of Companies Receiving the Deming Prize) başlıklı bir raporda verdim. Deming Uygulama Ödülü'nü alan şirketlerin hepsi toplam kalite kontrolde Japonya'da en ön sıradadırlar. Bu raporun, şirketlerin toplam kalite kontrole katılma kararlarının nedenlerini ana hatlarıyla veren bir özeti aşağıdadır:

  • Gerçek satış ve teknolojik etkinlikleri ile şirketimizi ekonomik durgunluktan korumak (Ricoh Co., Ltd., 1975 ödülünün sahibi).
  • Çalışanlarımız için karı, müşterimizin güvenini kazanmak için kaliteyi, miktarı ve maliyeti güvence altına almak (Riken Forge Co., Ltd., 1975).
  • Müşterilerimizi her zaman tatmin edebilecek kaliteyi ürünlere katmak. Bu amaçla (1) bütün çalışanların katılımı, (2) kar tablomuza katkıda bulunabilecek şekilde problem çözümüne ağırlık verme ve (3) istatistiksel yaklaşımlar ve yöntemlerin kullanımı ile kalite kontrole başlamak (Tokai Chemical Industries, Ltd., 1975).
  • Dünyadaki en yüksek kaliteye erişme amacıyla bütün çalışanlarının yaratıcı güçlerini birleştirerek düzenli bir gelişmeye imkan veren bir şirket kurmak. Son moda ürünleri geliştirmek ve kalite güvenliği sistemimizi daha iyi bir duruma getirmek. (Pentel Co., Ltd., 1976).
  • Daha neşeli bir çalışma ortamı yaratmak ve bütün üyelerin katılımıyla oluşan kalite kontrol çemberleri vasıtasıyla insanlığa saygı göstermek. Japonya'da ve dışarıda müşterilerin ve kullanıcıların isteklerini tamamen dikkate alan, uluslararası standartların üstünde, fakat daha düşük maliyetli kusursuz kalitede otomatik nakil temin etmek. Yönetim kontrolünde ilerleme yoluyla firmanın gelişmesine yol açmak ve böylece toplumun refahına katkıda bulunmak (Aisin Warner Limited,1977).
  • Firma dinamizmini ve yapısını geliştirmek, ürünlerimizin kalitesini yükseltmek ve kar tablomuzu arttırmak. (Tkenaka Komuten Co, Ltd., 1979)
  • Yapısal özellikleri ile herhangi bir iş çevresi değişikliğinde rekabet edebilen ve hayatta kalabilen bir şirket kurmak. (Chemical Co.. Ltd., 1970)
  • Şu hedeflere ulaşmak: (a) Kalite kontrol gelişimini garanti altına almak -Ürün hedeflerini şirket politikasına uygun olarak zamanında yerine getirmek için bütün çalışanların çabaları birleştirilmeli ve örgütlenmelidir. (b) Denetimin güçlendirilmesi- Herkes kalite kontrolle ilgili öğrendikleri yöntem ve yaklaşımları uygulama alanına getirmeli ve şirket etkinliklerinin tamamında denetim kalitesinin gelişmesine yol açmalıdır ve (c) İnsan kaynaklarını destekleme.- Her bir çalışana birey olarak saygı göstermek için şirket insan kaynaklarını destekleme ve bunlardan yararlanma, ekip çalışması yoluyla herkesin emeğine değer bir çalışma ortamı yaratmalıdır. (Kyushu Nippon Electric, 1979)

Genel olarak Deming Ödülü’nü alan şirketlerin ortak amaçları şunlardır. :

  • Firmanın dinamizmini ve yapısını geliştirmek.- Firmaların hemen hepsi bu konuyu ciddiye alır. Japonya düzenli, fakat daha az hızlı bir ekonomik gelişme dönemine girdi. Bu yüzden çoğu şirketler yeni baştan başlayarak toplam kalite kontrolden yararlanarak şirketin dinamizm ve yapısını geliştirmeleri gerektiğini düşünüyorlar. Bazıları kesin hedefler belirledi. Diğerleri bunları açıklamıyor. Sık sık söylediğim gibi, kalite kontrol amigoluk gösterisi yapmak değildir. Çalışanlar kendilerine sadece soyut emirler verilmiş gibi hareket edemezler. Üst yönetim düşündüğü hedefleri iyi açıklamalı, şirket yapısının hangi kısmının değişikliğe ihtiyaç gösterdiğini, ya da hangi yanının geliştirilmesi gerektiğini belirtmelidir.
  • Bütün çalışanların çabalarını birleştirmek, herkesin katılımını sağlamak ve işbirliğine dayanan bir sistem kurmak. Bütün bölümlerdeki bütün çalışanlar etkin şekilde katılmalı ve çabalarını birleştirmelidir.
  • Kalite güvenliği sistemini kurmak ve müşterilerle tüketicilerin güvenini kazanmak - Kalite güvenliği kalite kontrolün esası olarak görülür ve şirketlerin çoğu böyle bir güvenliği amaçları ya da idealleri olarak açıklarlar. Yeni moda kalite kontrol ile eski moda kalite kontrol yönetimi arasındaki fark, yeni moda kalite kontrolün kısa vadeli karı amaçlanmamasıdır. Asıl amacı " önce kalite"dir. Kalite güvenliğini sağlayan kalite kontrol, müşteri güvenini kazanabilir; bu da sonuçta uzun vadeli kara götürür.
  • Dünyadaki en yüksek kaliteye erişmeyi arzu etme ve bu amaçla yeni ürünler geliştirme . Bunu doğal sonucu olarak, birçok şirket yaratıcılığın geliştirilmesi, ya da iyileştirilmesi ve teknoloji yerleştirmekten söz eder. Japonya kaynakları kıt bir ülkedir. Japonya'nın uluslararası rekabete dayanabilmesi için kısa bir zaman sürecinde güvenilir ürünleri en yüksek kalitede gerçekleştirmesi gerekir.
  • Yavaş kalkınma dönemlerinde karı güvence altına alabilecek ve çeşitli itirazlara tatmin edici cevaplar verebilecek bir sistemi yerleştirme - iki petrol krizinden sonra, bir çok Japon şirketi çok sayıda yeni yöntemleri denedi. Bunlar. kaynak ve enerji tasarrufu , firmanın borçlanma yoluyla yapılan finansmanın reddi ve kemer sıkma politikasının desteklenmesiydi.
  • İnsanlığa saygı gösterme, insan kaynaklarını destekleme çalışanın mutluluğunu düşünme, neşeli çalışma ortamları temin etme ve meşaleyi bir sonraki nesile geçirme - Bir şirket sahip olduğu çalışanlardan ne daha iyi, ne daha kötüdür. Burada sergilenen bütün amaçlar insanlığa saygının hüküm sürdüğü iş yerlerinde kalite kontrol etkinliklerinin sürdürülmesi ile gerçekleştirilebilir. Orta yönetim ve kurmay üyelere gelince, onlara verebileceğiniz kadar yetki verin. Kendi yetenekleriyle yönetici olmalarına imkan verin. Kalite kontrol çemberi etkinliklerinde. kanıtlanan yetenek diğer yönetici rollerinde başarılı olmanın yolunu açar.
  • Kalite kontrol tekniklerinden yararlanma- Bazı kişiler- "toplam kalite kontrol " lafıyla büyülenir ve istatistiksel yöntemlerden tamamen yararlanamazlar. Bu yanlıştır. İstatistiksel yöntemler kalite. kontrolün temelini oluşturur. Uygun bölümlerdeki kişiler bu yedi basit kalite kontrol yöntemine, ya da gelişmiş tekniklere hakim olabilmeli ve bunlardan yararlanabilmelidirler.

Bu yedi madde toplam kalite kontrol sorumluluğunu yüklenen ve Deming Uygulama Ödülü'nü alan şirketlerin ortak amaç ve başarılarıdır. Kendileri için belirledikleri hedeflerin %100'üne ulaştıklarından emin olamam –Deming Ödülü için geçiş notu muhtemel bir 100 üzerinden 70’dir – fakat hedeflerinin %70’ine ulaştıklarına inanmıyorum.

2. BÖLÜM

KALİTELİ ÜRÜN KISTASLARI

2. BÖLÜM KALİTELİ ÜRÜN KISTASLARI

Gerçek kalite karakteristikleri belirlendiği zaman bile bunları ifade etmede hangi dilin kullanılacağı sorusu ortada kalır . Tüketicilerin isteklerinin imalatçılar tarafından her zaman yerine getirilmeleri kolay bir biçimde ifade edilemez. Değişik yorumlar her zaman mümkündür ve yorumlar farklılaştığı zaman üretim yöntemleri de değişebilir. İşte kaliteyi ifade etmekteki bazı göstergeler.:

2.1.Kalite Güvenliği Birimi Belirleyin

Bir ampul ya da bir radyo birer birer sayılabilir, Bu nedenle onu bir ürün birimi olarak adlandıracağız . Tüketiciyi ilgilendiren ana konu kullanılabilen her birimin kalitesi olduğunda , bu aynı zamanda bir kalite güvenlik birimi de olur. Şimdiye kadar herşey yolunda gidip bir ürün , ürün birimine göre sınıflandırılamazsa ne yapılabilir ? Elektrik kablosu , iplik , kağıt , kimyasal ürünlerle birlikte birleşime giren maddeler veya bileşenler veya meydana getiren parçalar , maden filizi ve yağdan , toz ve sıvı haldeki ürünlere kadar bir çok ürün vardır. Sıralanan örneklerde bir birim tanımlamak zordur.

Kalite güvenliği birimi belli olmadıkça , kalite güvenliği verilmek istense bile böyle bir garanti kesin olarak sağlanamaz .

2.2.Ölçme Yöntemini Belirleyin

Kalitenin kesin tanımı verilmek istendiğinde , eğer ölçme yönteminin doğruluğu belli değilse hiçbir şey yapılamaz . Bununla birlikte , gerçek kalite karakteristiklerini ölçmek zordur. Evvelce , gazete kağıdı rulolarının gerçek kalite karakteristiklerinden birinin “rotatif tarafından baskı yapılırken yırtılmaması” olduğunu saptamıştık . Ancak karakteristik nasıl ölçülebilir ? Rotatifler bir gazete firmasından diğerine değişir . Otomobillere gelince ,”kolay kullanım” lı olma karakteristiği nasıl ölçülebilir. ?

Bazı karakteristikler fiziksel veya kimyasal olarak ölçülebilirken diğerleri renk , ses , koku , tat ve dokunma gibi beş insan duyusuna bağlı olabilir.

Kalite yarışında bu karakteristikleri öğrenen sanayi galip çıkacaktır.

2.3.Kalite Karakteristiklerinin Göreli Önemini Belirleyin

Bir ürün nadiren tek bir kalite karakteristiğine sahip olur. Genellikle çok sayıda karakteristiğe sahiptir. Gazete kağıdı ruloları örneğini alalım . “Rotatif tarafından baskı yapılırken yırtılmaması” kalite özelliğine ek olarak “mürekkebin öteki yüze sızmaması ve “temiz olarak basamaması” gibi diğer karakteristikler de olabilir.

Bir ürünün çok sayıda sahip olduğu kalite karakteristiklerinin göreli önemi açıkça ayırdedilmelidir. Genel olarak , hata ve kusurlara değiniyorum ve onları şu şekilde sınıflandırıyorum :

  • Tehlikeli hata – Hayati ve emniyetle ilgili kalite karakteristiği . Örneğin bir arabadan çıkan dış lastikler veya işlemeyen frenler.
  • Büyük hata – Bir ürünün usule uygun çalışmasını ciddi bir şekilde etkileyen kalite karakteristiği . Örneğin , bir arabanın çalışmayan motoru.
  • Küçük hata – Bir ürünün usule uygun çalışmasını etkilememekle birlikte müşteriler tarafından beğenilmeyen kalite karakteristiği . Örneğin bir arabadaki çizik .

Bazı ürünler için , daha geniş ayrıntılı sınıflandırma gerekli olabilir. Genel olarak ele alındığında , bir tehlikeli hataya asla izin verilmemelidir, ancak az sayıda küçük hatalar kabul edilebilir. Göreli önemi saptama , ya da başka bir deyişle , bir öncelik belirlenmesi ortaya koyma kalite kontrolün yerine getirilmesinde önemli bir kavramdır.

Yukarıda bahsedildiği gibi kalitedeki hata ve kusurlar geriye bakan kalite olarak adlandırılır. Buna karşılık olarak iyi hızlanma ve kolay kullanım bir ürün satış nedenleri olabilir. Bunlar ileri bakan kalite olarak adlandırılır. İleri bakan kaliteye önem verilmedikçe ve satış nedenleri açıklık kazanmadıkça , o ürün satılamaz .

2.4.Hatalar Ve Kusurlar Üzerinde Anlaşmaya Varın

Hatalar ve kusurlar hakkında insanlar farklı şekilde düşünür . Bu düşünce imalatçılar ve tüketiciler için olduğu gibi aynı firmadaki insanlar arasında da geçerlidir.

İnsandaki bu eğilim genellikle muayene yapmak için beş duyudan yararlanıldığı zaman fark edilebilir. Bazıları boyalı bir yüzey üzerindeki çiziği bir kusur olarak kabul ederken diğerleri arabanın çalışma tarzını etkilemeyeceğinden onun bir kusur olarak kabul edilemeyeceğini söyleyecektir . Bir radyonun ton kalitesine gelince , değerlendirilmedeki farklılıklar genellikle uzlaştırılamaz . Bu örnekteki hata ve kusurların sınırlarını yazıya dökmek çok zor , endüstriyel standartlara dönüştürmek çok sıkıcı ve hoş olmayan bir iştir. Bu tiple sorunun imalatçılar ve tüketiciler için en iyi çözümü tam danışmayı başlatmak ve gelecekteki başvurular için kabul edilebilir sınırlar belirlemektir.

2.5.Gizli Hataları Meydana Çıkarın

Fabrikalar ve sanayi kuruluşlarındaki hatalarla ilgili rakamlar sadece devede kulaktır , yine de bunlar gerçek hatalılar olarak adlandırılır. Eğer hatalıları daha geniş bir anlamda düşünürsek , gerçek hatalılar ortaya çıkarılanlardan on veya yüz kat daha fazla olabilir. Bu saklı hatalıları , ya da gizli hatalıları ortaya çıkarmak kalite kontrolün temel hedefidir.

Bazı kişiler malları yalnızca kullanılamayacak durumda oldukları veya ıskartaya çıkartılmaları gerektiği zaman hatalı olarak sayarlar . Ancak bu uygulamayı daha dikkatlice incelemeliyiz . Yeniden işlenen mallar , özel olarak kabul edilen mallar ve ayarlama yapılan malların uymadığı için değişik değişiklik yapılması gereken mallardır. Onları kabul edilebilir ürünler haline getirmek için daha fazla emeğe ihtiyaç vardır. Bu nedenle , hatalılar sınıfına girmelidirler . “Özel olarak kabul edilen mallar “ terimi bir örtmecedir. Teslim tarihine uymak için standartların düşürüldüğü malları gösterir. Standartların altında değillermiş gibi gösterilmek zorundadırlar. Ancak , şüphesiz bunlarda hatalılardır.

Montaj prosesinde , eğer fotoğraf makinesi veya radyo gibi bir ürün ayarlamaya, ya da yeniden işlenmeye tabi tutulmadan monte edilebilir ve gönderilebilirse iyi bir ürün sayılır . Montaj prosesinde ayarlanması ya da yeniden işlenmesi gerekirse , sonunda ürün iyi olsa bile , yine de hatalı bir ürün olarak kalır . Montajda , ayarlama veya değişiklik yapılmaksızın ürün ilk prosesten doğru prosese giderse , iyi bir ürün ortaya çıkar .Ürünün bu şekilde iyi bir ürün haline gelme oranına “doğru gitme yüzdesi” diyeceğim . Prosesi baştan sona doğru bitirmeye ürünler tüketicilerin eline geçtikten sonra bozulma eğilimi gösterirler. Firmalar doğru gitme yüzdesini %95 ila %100 arasında gerçekleştirebilecek şekilde tasarım ve proses kontrol etmeye çalışmalıdırlar.

Kalite kontrole başladığımız zaman derhal hataların kesin bir tanımını belirlemeli ve hatalı proseslerle ilgisi olan gizli hataları , gizli iş yükünü meydana çıkarmalı ve ortadan kaldırmalıyız.

2.6. Kaliteyi İstatistiksel Olarak İncelemek.

Etrafımızdaki ürünler ve çalışma yöntemlerini incelediğimiz zaman birbirinin aynı iki şey bulunmadığını görürüz. Her zaman farklar bulabiliriz.

Eğer her hangi bir ürünü incelersek hammadde , teçhizat , çalışama yöntemi ve işçi dahil çok sayıda faktörün onun üretimini etkilediğini görürüz . Birini , düğerinin aynısı yapmak mümkün değildir. Ürün kalitesi her zaman geniş bir perspektifte değişir, başka bir deyişle , eğer ürün kalitesine bir bütün olarak bakarsak, bir istatistiksel dağılım gösterir .

Her bir parça için kalite elbette önemlidir. Ancak uygulamada , kaliteyi, çok sayıda yüzlerce parçalık gruplar halinde ele alırız. Bir ampul örneğini alalım; tek bir ampulün ömrü 100 saat ile 2000 saat arasında geniş ölçüde değişir , ya da bir grup ampulde dağılım 900 saat ile 1100 saat arasında olabilir. Tüketiciler dağılımın daha küçük ve kalitenin daha birbirine benzer ve karalı olduğu bu ikinciyi tercih edeceklerdir.

Kaliteyi düşündüğümüz zaman , gruplar içindeki istatistiksel dağılımı dikkate almalı ve daha sonra proses kontrolü yerine getirmeye ve muayeneyle meşgul olmaya geçmeliyiz. Bir dağılımı ifade etmek için ortalama değer ve standart sapma kullanılacaktır.

2.7.”Tasarım Kalitesi” ve “Uygunluk Kalitesi”

Tasarım kalitesi genellikle hedeflendirilmiş kalite olarak adlandırılır. Bir sanayi, Bir ürünü belli bir kalite düzeyiyle – yani hedeflendirilmiş kaliteyle – yaratmak ister . Ampul örneğinde , imalatçı , ömrü 900 ile1100 saat arasında , yada ömrü 2000 ile 2500 saat arasında olan bir ampulü hedefleyebilir. Genellikle tasarım kalitesi yükseltilmek istendiğinde , maliyet de yükselir.

Uygunluk kalitesi aynı zamanda uygun kalite olarak da adlandırılır, çünkü gerçek ürünlerin ,tasarım kalitesine ne kadar uyduğunun bir göstergesidir. Eğer tasarım kalitesiyle uygunluk kalitesi arasında bir farklılık varsa , bu hatalıların ve yeniden işlemelerin var olması demektir. Uygunluk kalitesi yükseldiği zaman maliyet düşer.

Kalite kontrolü bilmeyen kişiler eğer muayeneyle kalite kontrol bir tutulursa , özellikle de muayeneye önem veren eski usul kalite kontrole bel bağlanırsa , maliyet gerçekten yükselecektir. Tasarım kalitesi yükseltildiğinde, maliyet de ona bağlı olarak yükseleceği de doğrudur. Bununla birlikte , uygunluk kalitesi geliştiği zaman hatalı, yeniden işleme ve ayarlama durumlarının ortaya çıkması ve bu da maliyet azalması ve verimlilik artışıyla sonuçlanır. Bundan başka , eğer tasarım kalitesi tüketici isteklerine uyarsa satışlar yükselerek ölçekten yararlanmaya yol açacaktır. Bu da ölçülü ve verimli duruma götürecek ve maliyet daha da düşecektir. Japon ürünleri dünya piyasasında yüksek derecede rekabet edebilir hale gelmiştir. Bu başarı tasarım ve uygunluk kalitelerinin çarpıcı etkilerinin bir sonucudur.

Uluslar arası rekabette kazanmak için , Japonya tasarım kalitesini sürekli olarak yükseltmiştir. Ayrıca etkili bir şekilde proses kontrol uygulayarak uygunluk kalitesini yükseltmiştir. Hatalı ve yeniden işleme durumlarının ortaya azalma ve hatta ortadan kalkma , bir maliyet düşüşüyle sonuçlanarak Japonya’nın hedeflenmiş kalitesi tüketicilerin beğenisiyle birleşmiş ve ürünleri çok iyi satılmıştır.

Sonuç bir maliyet azalmasıdır ve kaliteli ürünler ucuz bir şekilde imal edilmektedir.

3. BÖLÜM

KALİTE STANDARTLARININ KONTROLÜ

3. BÖLÜM KALİTE STANDARTLARININ KONTROLÜ

Ulusal , uluslar arası ya da firma çapında olsun – mükemmel olan hiçbir standart yoktur. Genellikle standartlar tabiatında var olan bazı hatalar içerir . Tüketici istekleri sürekli olarak değişerek her yıl standartlar kısa sürede modsı geçmiş duruma gelir.

Tüketici isteklerini yerine getirmek için Kalite kontrole katılırız. Şunu vurgulamak isterim “Kalite kontrolü yerine getirirken sadece ulusal standartları ve firma standartlarını karşılamaya çalışmayın hedefinizi tüketicilerin kalite isteklerine uyacak şekilde saptayın” .

Uygulamada , sürekli olarak kendi kalite standartlarımızı yeniden incelemeli, gözden geçirmeli ve onları geliştirmeliyiz.

Dr. Deming’in 1950 yılındaki seminerinde üzerinde durduğu esas konu kesin olarak buydu .Dr. Deming şekil 2 ‘de görülen tasarım , üretim , satış ve piyasa araştırması döngüsünden söz etti . Bunu da bir önceki döngüden elde edilen tecrübeye dayalı yeniden tasarımla başlayan diğer bir döngü izleyecektir . Bu şekilde kalitenin yeniden tasarımı sürekli olacak ve kalite sürekli olarak gelişecektir . Bu yaklaşımın ileri sürdüğü fikir şudur: İmalatçı her zaman tüketici isteklerine hevesle kulak vermeli ve kendi standartlarını belirlerken tüketicilerin düşüncelerini önceden tahmin etmelidir . Bu yapılmadan , kalite kontrol ne kendi hedeflerini gerçekleştirebilir , ne de tüketicilere kalite temin edebilir.

Hiç yorum yok: